Venüs bu gece Akrep’in tutkulu ve sert sularında yüzmeye başlıyor.
Ay Hilal fazında üstelik: işlevsiz her ne varsa arıtmamızı isteyen Başak yeniayının bize ne anlatmak istediğini şimdi yaşayarak göreceğiz. Zira Başak ve Akrep karmik burçlardır. Akrep demek krizlerle büyümek, gerekirse ölmek ve bir başka şeye dönüşerek yeniden doğmak demektir. Bunun öncesinde sağlam bir analiz ve duygulardan arınmış, rasyonel bir ayrışma gerekir. Dolayısıyla tamamen zihinsel olarak başlatılan bu analiz ve arınma süreci, nihayet duygu ve sezgilerle keskinleştirilir.
Şimdi, Başak yeniayı ile başlayan ve Venüs Akrep transitiyle devam eden bu süreç, ilişkilerin bugüne dek hasıraltı edilmiş yönleriyle Akrep’in büyütecinde İFŞA olması ve bir yandan da son derece soğuk ve acıtıcı gerçeklerin ışığında, Başak’ın toprağında ŞİFA bulması sürecidir.
Venüs Akrep geçişleri sancılıdır, çünkü özdeğer ve sevgi lisanının gezegeni Venüs, zararda olduğu Akrep burcunda, Phobos ve Demios doğasındadır. Akrep’in geleneksel yöneticisi Mars’ın uyduları Phobos ve Demios sırayla ÖFKE ve NEFRET demek. Venüs’ün diğer veçheleri Harmonia ve Eros ise, Venüs’ün doğal yöneticileri Terazi ve Boğa burçlarıyla ilintili. Çünkü Terazi’deki Venüs ahenk ve uzlaşma taşırken, Boğa’daki Venüs aşk ve şehveti sembolize eder. Venüs Akrep’e geldiğinde ise, aşkın ve sevginin en karanlık, manipülatif ve tehlikeli doğasıyla tanış oluruz.
Yeniay haritasında da gördüğümüz Venüs – Pluto karesi zaten son bir haftadır ilişkilerde ikircikli bir ruh halini tetikliyordu. Güzel bir düşteyken bir şeyler yavaş yavaş bizi gıdıklamaya başlamış olabilir. Bir sonraki gün Merkür’ün Chiron’un tam karşısına geçmesiyle içimizde tutamadıklarımız zehirli birer ok gibi ağzımızdan çıkmış ve karşımızdakine saplanmış olabilir. Veya buna maruz kalmış olabiliriz. Tüm bunlar bizi bir karar verme aşamasına, ama oradan da zihinsel bir karmaşaya getirdi muhtemelen ve şu an hala bu noktadayız.
14 Eylül’de Güneş – Neptün karşıtlığı gözümüzün önüne eski perdeleri indirerek kafa karıştırabilir, özgüvensiz hissetme ve kendimizi kandırma haline dönüşebilir. Karar veremeyebilir, bu nedenle kendimizi suçlayabiliriz.
15 Eylül’de Mars’ın zararda olduğu Terazi burcuna geçmesiyle, ilişkilerde sürekli bir alttan alma, ben-biz dengesini tutturamama, pasif agresif mücadele etme süreçleri yaşanabilir. Bunun üstüne, 17 Eylül’de Venüs – Satürn karesi, gerçeklerle yüzleşmek yerine gerçeklerin ardına saklanmayı ya da gerçeği çok abartıp duyguları yok sayan bir soğuklukta mesafe koymayı beraberinde getirebilir. Bunun ardında sevgisiz hissetme, kanıt derdine düşme, yalnızlık ve reddediliş korkusu, özdeğersizlik, güçsüzlük ve çaresizlik hisleri olabilir. Karşıdakini kaybetmemek pahasına kendimizi yok sayabiliriz.
Mars Terazi’de, Venüs de Akrep burcundayken, astrolojik olarak birbirlerini ‘karşılıklı ağırlıyorlar’; bunu iki yabancının birbirinin evinde yaşaması gibi düşünün. Evde çatal bıçak nerede kimse bilmiyor. Ya da bir İtalyanın Amerika’da, Amerikalının da İtalya’da yaşaması ve konuşulan dil dahi hiçbir şeyi anlamaması, kimseyi tanımaması gibi düşünebilirsiniz. Bu ne demek? Venüs ve Mars’ın gücü yok. Aşkın ve tutkunun en karanlık yüzünü, kıskançlık, manipülasyon, ya hep ya hiç, ya benimsin ya toprağın mantığında yaşamaya, hiç huyunuz olmadığı halde dedektiflik yapmaya, toprağın altını deşip durarak ‘gerçekler, yalnızca gerçekler!’ naralarıyla sondajlama yapmaya başlayabilir ve elbette sahip olduğunuz ilişkiyi son derece karanlık ve çetrefilli bir yapıya, adeta bir savaş alanına çevirebilirsiniz.
Ancak Akrep aynı zamanda da takıntı demektir. Mars Terazi’de. Herşeyi buldunuz, ortaya çıkardınız, anladınız. Bırakıp gidebilecek misiniz? Vazgeçebilecek misiniz? Bu konuda kendinize dürüst davranmanızda fayda var. Gerçekler her zaman mutlu etmeyebilir. Bazen çok kurcalamamak daha iyi olabilir.
27 Eylül’de Merkür Terazi’de gerilemeye başladığı zaman zaten birçok şey önünüze pat pat düşecek ve zihninizde büyümekte olan soru işaretlerini büyük ölçüde dağıtacak. İlişkiler burcu Terazi’de gerileyen bu Merkür, ilişkilerinizle ilgili netleşmeniz için gerekli her türlü bilgiyi size getirecektir. 6 Ekim Terazi yeni ayından sonra netleşir, “devam mı, tamam mı, peki nasıl?” karar verme ve 7 Ekim’de Venüs’ün Yay burcuna geçmesiyle bu ikircikli buhrandan tamamiyle özgürleşme şansı elde edebilirsiniz.
İlişkiler arenasında uzun süredir sütliman ilerleyen gökyüzü son Başak yeniayı ile birlikte ciddi anlamda tetiklendi ve şimdi Başak’ın şifalı topraklarına adım atıyoruz. Hiçbir şey boş yere olmuyor, birileri hayatınıza boş yere girmiyor ve oradan boş yere çıkmıyor. Şimdi bir temizlik ve alan açma zamanı. İyi gelmeyen, gelecek vaat etmeyen, ayağı yere basmayan hoş ama boş kişi ve ilişkilere veda etme, fazlalıklardan arınarak enerjiyi daha güçlü ve verimli biçimde tazeleme zamanı ve gerekirse yalnız olarak…
Önümüzdeki iki ay, ilişkiler ve ilişkiler yoluyla kendi özdeğer duygumuz üzerine bizi büyük sınavlara tabi tutacak ancak korkunun ecele faydası olmayacak. Akrep’in sularından yüzleşmeden çıkmak imkansızdır. Ama astroloji işte tam da bunun için var: farkındalık kazanmak. Akrep’in gölgelerine kaçmadan, aşkın ve sevginin öfke ve nefret suretlerine kanmadan, korkuyla sarılmanın, çaresizce tutunmanın, takılıp kalmanın bir faydası olmadığını idrak ederek ilerleyenler kendilerine kavuşacaklar. Olayları kontrol etmeye çalışmayın, olacaklar zaten olacak ve tüm hediyelerini size sunacak. Siz kendinizi, kalbinizi, konumunuzu ve kendi değerinizi kontrol edin. Unutmayın ki ilişkiler bu tekamül yolculuğunda yalnızca birer kapıdır ve kapıdan metanetle geçenler, kapının ardında her zaman kendilerini bulurlar. Elbette çıplak, gerçek ve öz olan ‘kendilerini’.
Sevgiyle ve ışıkla.
10.9.2021