“Gelenler adamdı, buldukları insandı.
İnsan yalnız Tanrının yarattığı mâhluk:
İnsan mâhluktan, adam insandan çıktı.
Tanrının insanı yer ve içer.
İnsanın adamı düşünür ve yaratır.”
Mustafa Kemal Atatürk
Yine yeniden insan olma sınavının verildiği bir dönemdeyiz; kimi zaman insan olmaktan dahi utandıran, ağır ve geçmek bilmeyen bir ağrı gibi zaman. Dünyanın bir ucunda, bir çocuğun en sıradan oyun hayalleri bir hiç uğruna bombalanırken, güzel bir gelecek, şifa ve mutluluk peşinde umarsızca koşan diğerleri arasında bir yerde, sıkışmış bir atmosferdeyiz. Araf gibi bir yer olmalı burası. Mâhluk olmakla insan olmak arasında bir yer olmalı… “İnsanın adamı” olmaya ise daha var, şimdilik.
Hastalık, savaş ve ekonomik buhran haberlerinin göbeğinden pırıl pırıl doğuyor Balık yeniayı. Yanına çifte yöneticisi büyük iyicil Jüpiter ve ilahi aşkın sembolü Neptün’ü alarak ışığını kutsal bir şifa huzmesi gibi üzerimize salıyor. Buz gibi karanlık gecenin ortasında sanki bir el üstümüzü örtüyor anne şefkatiyle. Savaşmak ya da kaçmak veya savaşın ortasında donup kalmak veyahut hiçbirşey olmamış gibi sıvışmak arasında kıvranırken bu mâhluk, bir başka seçenek daha olduğunu fısıldıyor saçımızı incecik okşayan o el: savaş aslında barış demektir.
Herşeyi ama herşeyi, en yücesinden en reziline tüm duyguları, tüm insanlık hallerini, tüm düşünce, teori ve kavramları, var olmuş ve var olacak herkesi, olmuş ve olacak her şeyi, tek bir bozuk mercekten yansıtan o gözlüğü çıkar at.
Aşkın nefreti, nefretin aşkı, savaşın barışı, barışın savaşı, gecenin gündüzü, gündüzün geceyi doğurduğunu, birinin rahim birinin bebe olduğunu ve tüm bu zıt gözüken bir oluş halinin, Ouroboros yılanının kendi kuyruğundan kendini yeniden, yeniden doğurması gibi sonsuz bir devinimde vuku bulduğunu ve sen o bozuk mercekten bakmakta ısrar ettikçe ızdırabının asla son bulmayacağını ne zaman kavrayacaksın?
Sen o eşsiz ve bilge ruhunu bu gerçekle barıştıramadıkça, kendi içinde de dışında da sonsuz bir savaştasın.
İnsan olma savaşındasın.
Ademden adamı doğurma savaşındasın.
Uyanmalısın.
Ve artık doğmalısın.
Sevgiyle ve ışıkla.
2.3.2023