“Ben”, der Zerdüşt, ‘bir gezgin ve dağcıyım; düzlüklerden hoşlanmam ve görünüşe göre uzun süre kıpırdamadan duramam. Beni bekleyen kader her neyse, yaşayacak daha neyim varsa, yürümek ve dağa tırmanmak olacak içinde: Kişinin tecrübe edeceği her şey nihayetinde hep kendidir.” Nietzsche
11 Ocak 14:57’de gerçekleşecek 2024’ün ilk yeniayı ile birlikte yeni yıl tam anlamıyla başlıyor. Bu yeniay, son derece stratejik bir planlama, konsantrasyon ve komuta yeteneğini işaret eden Dheneb sabit yıldızı etkisinde ve uzun zamandır rastlamadığımız kadar destekleyici, şifalı ve iyicil bir tesirlerle geliyor.
29 derece Oğlak’ta son demlerini yaşarken bize de ‘son noktayı koyma’ krizleri yaşatan Pluto ile uzak kavuşumda gerçekleşen bu yeniay, hayatlarımıza hem geri dönüşsüz bir dönüşüm sürecini hem de çoktan hak edilmiş bazı kalıcı kazanımları taşıyacak gibi duruyor.
Yani bu bir yeniay, ama bazı çürümüş yapıların yıkım onayını vererek alanı temizliyor.
Peki neye alan açıyor?
Bize bizi geri verecek hayallerimize.
Kadersel ay düğümlerine keskin bir kareyle bakan yeniayın getirdikleri belli ki oldukça kontrol dışı ve kadersel etkiler barındırıyor. Yeniayı düzenleyen Satürn, ilahi Fomalhaut sabit yıldızı ile kavuşurken, bugünlerde içinden çıkılmaz sandığınız ve aslında yalnızca bilinçli zihninizle çözmeye çalıştığınız için girdaba düştüğünüz konularda, vahiy iner gibi ani ve net cevaplar işitmeye hazır olun.
Bu cevaplar size bir insan, bir yazı, bir rüya ile gelebilir. Ama esas kaynağın, sizin o “herşeyi bilen” iç sesiniz olduğundan kuşkunuz olmasın.
Bugünlerde, içinizde çınlayan cevaplara ve sanki kalbinizden ruhunuza yayılan ‘o kendinden son derece emin’ bu iç sese güvenmeyi seçebilirsiniz. Gerekirse sorun, araştırın, hatta isterseniz kafanızı karıştırın, tekrar sorun, tekrar kararsız kalın, ama eninde sonunda o sese geri dönecek, söylediklerinde ne kadar haklı olduğunu göreceksiniz.
Gerçekte hiç bir zaman istediğiniz yere açılmayacak kapıları çalıp durmaya gerek olmadığını anlayacak, belki de boş yere harcanan zamana üzüleceksiniz.
Hem realistik hem bir o kadar mistik bu yeniaya 12. evden pürüzsüz bir açıyla yaratıcı çözümler akıtan Uranüs de aslında oldukça sıradışı, soyut ve kaynağının neresi olduğunu asla çözemeyeceğiniz o sesle ilgili zaten.
Sahi, kaynağını bilmek zorunda mıyız?
Bir kere olsun, bize tümüyle doğru hissettiren, bizi koşulsuzca seven ve koruyan o sesi dinleyip adım atsak, belki bizim için hep orada olacak, asla yanılıp yanıltmayacak, her zaman en öz bilgiyi bize aktaracak nihai dostumuzu da sonunda keşfetmiş olacağız.
Mars zaten Oğlak’ta, en hedefe kilitli, en pes etmeyen, en dirayetli pozisyonda, üstüne bir de Jüpiter’den partil destek alıyor, tam yeniay anında! Bu da yetmezmiş gibi, hem kendini hem yeniayı düzenleyen Satürn’den de destek geliyor. Eh, daha ne olsun, diyorum içimden… Sanki tüm evren, bir olmuş, o küçücük cesaretli adımı atmamızı heyecanla bekliyor.
Ay düğümlerine kare demiştim ya… Bu adımı şimdi ya atacağız, ya attırılacağız. Ama bir şekilde artık o sese uyanacağız. Kaderimizin kaptanı da, komutanı da, en büyük savunucusu da, artık biz olacağız.
Kuzey Düğüm Koç istikametinde, gereği neyse yapacak, kendi varoluşumuza, kendi istek ve ihtiyaçlarımıza doğru yol alacağız.
Yol üzerindeyken, geçmişte yeterince savunamadığımız benlik parçalarımızın sızlayan o tüm açık yaralarına yine kendimiz pansuman yapacağız. O dağ tırmanılacak, o irade sınanacak, o zorluklarla baş edilecek ve pes edilmeyecek.
Tüm bunların sonunda zirveye -gerekirse tek başına- çıktığımızda kendi kaderinin komutanı olmanın gücü, gururu ve özgüveni, omuzlarımıza birer apolet gibi takılacak.
Kendi kaderinin kölesi değil, komutanı olmak, kaderini dizayn etmek ve nihayetinde her parçasında parmak izin olan bu kaderi olduğu gibi sevmek – Amor Fati.
Yeni yıl ve yeniayın hepimize şans ve umut vermesi dileğimle.
Sevgiyle ve ışıkla.
11.01.2024