2024’te iki ağır gezegenin toprak elementinden hava elementine geçişine tanık olacağız. Toprak elementi, insanın madde üzerindeki hakimiyet denemelerini temsil ederken, hava elementi insanın insan olmaya dair deneyimlerini karşımıza çıkarıyor.
Dolayısıyla bizler de bu yıl, Pluto’nun Kova’ya ve Jüpiter’in İkizler’e geçişi ile birlikte hayatın somut ve maddi gerçeklerinden, biraz daha soyut ve evrensel sorgulamalara ışınlanıyoruz.
İnsanın, insanlığın ve insan olma hakkının mücadelesi ile tanışıyoruz.
Pluto derdini tehdit, baskı, kriz ve yıkımla anlatan bir prensibi temsil ettiği için, Pluto’nun Kova burcu tahtına tam olarak yerleşeceği bu yıl oldukça zorlayıcı süreçleri karşımıza getirebilir. Ancak bireysel ve kitlesel bu tip ölüm-kalım savaşları, sistemsel olarak ilerleyiş için zaruridir.
Pluto’nun en son Kova’da olduğu 1778-1798 yıllarına baktığımızda, Amerika Bağımsızlık Savaşından Fransız Devrimine, İnsan Hakları Bildirgesinden köleliğin kaldırılmasına dek insan hakları ve özgürlük adına büyük ilerlemeler kat edildiğini görüyoruz. Demek ki, insan olma yolculuğunda, kayıplar vermeden ve krizlerden sağ çıkmadan ilerleyemiyoruz.
Arka planda devam etmekte olan Satürn Balık transiti de bugün insanlık dramlarını karşımıza getirmeye devam ediyor, tıpkı geçmişte olduğu gibi. Satürn’ün 2026’ya dek Balık’ta olacağını düşünürsek, şu an dünyada yaşanan ölüm-kalım savaşlarının kitleleri çok temel bazı yaşamsal hak ve değerler noktasında sorgulamaya davet ettiğini ve gerçek bir sorgulama yapılıncaya dek süreceğini söyleyebiliriz.
Yılın ikinci yarısında Jüpiter’in zararda olduğu İkizler burcuna geçmesi ve Satürn’den kare açı alarak tetiklenmesiyle, insanlık ‘herkes için adil bir düzen’ noktasında kendi iki yüzlü doğası ile de yüzleşiyor olacak muhtemelen.
Pluto Kova ve Satürn Balık süreçleri, insanlığın sınırlı doğasını ve tutsaklığını ortadan kaldırmayı vaat eden teknolojik gelişmeleri önümüze serpiştirecek olsa da, öte yandan esas tutsaklığımızın çok temel bazı değerlerimizden ödün vermemizden kaynaklandığını ve insan yaşamına dair gerçek bir empati ve duyarlılıktan yoksun olmamızın bize asıl kaybettiren olduğunu anlatıyor olacak.
Işık hızıyla gelişen ve bir yandan insana hizmet ederken diğer yandan insanı köleleştiren, yabancılaştıran ve işlevsizleştiren teknolojik keşifler, insanlığa gerçek değerlerini tekrar sorgulatacak gibi gözüküyor.
Çünkü büyük resimde ay düğümleri Koç-Terazi aksında seyrederken, demokrasi, diplomasi ve adaletin yalnızca sözde kaldığı karanlık bir yüzyılda hakkımızı aramanın ve bireysel gücümüzü kuşanıp cesurca adım atma sorumluluğu almanın önemi, yıl boyunca bu hatta devam edecek olan tutulmalarla hatırlatılacak.
Güneş’in ve aynı zamanda Kuzey Düğüm yöneticisi olan Mars’ın Akrep temasında başlattıkları yeni döngüleriyle, hiç mücadele etmeden, elimizi kirletmeden, oturduğumuz yerden huzuru elde edemeyeceğimizi iyice anlayacağız – nitekim 2024’ün bitişi bile bir Mars retrosuyla olacak.
Tüm bu göstergelerle 2024 tablosunu tamamlayıp karşısına geçip bakınca, evet savaş, kaos ve mücadelenin yıl boyu gündemimizde olacağını görebiliyoruz. Ama büyük resme bakınca da, ilahi plana göre her şey tıkır tıkır işliyor: hayat biz tepetaklak sandığımızda dahi hep ileri gidiyor.
Bu tabloda belki de asıl fark etmemiz gereken, bunca gelişmeye rağmen bizi aşağı çeken unsurlar, zeminde bomboş bıraktığımız ya da heyecanlı tırmanışlarımız esnasında ardımızda unutup yok saydığımız çok önemli temel konular: insanlık, eşitlik, özgürlük, hak ve adalet.
Tüm bu maddelerin ‘korunması’ için bize bunların değerini hatırlatacak bir yıla giriyoruz.
Pluto Kova seyrinde çok güzel, çok heyecanlı, çok şaşırtıcı şeyler de olacak, insanlığı yok olma tehlikesiyle burun buruna getiren tehditler de.
O zaman neye sığınacağız? İnsanın en temel varoluş haklarına, adalete, barışa ve sevgiye. Bunları yalnızca bir kez tamamen yitirdiğimizde, yeniden tesis etmenin çok zor olacağını ve belki bundan çok daha çetin bir mücadele gerektireceğini bize izah etmeye çalışacak bir devre bizleri bekliyor.
Bu yıl bireysel tutumlarımıza dair tavsiyem, işe yarar bilgiye önem vermek, temel hakları öğrenmek, zorbalığa ve baskıya boyun eğmeyip mücadele etmek ve teknolojik gelişmelere ayak uydurmaya çalışmak olacak. Çünkü bilgisiz ya da yanlış bilgiye tutunan, yeniye adapte olamayan ve gücünü başkalarına teslim etmiş kimselerin yavaş yavaş sistemin dışında bırakılacağı 20 senelik bir dönem başlıyor.
Her birimizin, ‘yalnızca benim ses çıkarmam ne işe yarar ki?’ demeden, bireysel ilişkilerimizden kolektif seçimlerimize kadar her alanda bizi uyuşturan ve zayıflatan unsurlardan arınmak üzere cesur adımlar atmaya başlamamız gerekiyor.
Bu yıl özellikle Terazi, İkizler ve Kova burçlarında önemli göstergeleri olanların kökten dönüşmeye ve bir o kadar da güç kazanmaya başlayacağı bir yıl olacak. Özellikle Jüpiter’in yıl boyu yapacağı açılar, zaman zaman krizleri büyüten ve zorlayan, ancak öte yandan da beklenmedik şans ve fırsatları ayağına taşıyan nitelikte gerçekleşiyor.
Bu nedenle krizleri çözmeden geçiştirmemek, büyük kırılımlarda demoralize olmamak ve yola devam etme kararlılığına sahip olmak çok önem taşıyor.
2024’ün hepimize şans, neşe ve cesaret getirmesi dileğiyle.
Sevgiyle ve ışıkla.
28.12.2023