Sadece 2023’ün değil, bundan sonraki hayatımızın da başlangıcı niteliğinde bir yeniay yaşanıyor bu gece. Bir tutulma olmasa da, tutulma kadar yoğun etkili bu yeniay. Çünkü Kova burcunun 1 derecesinde; benzer derecede gerçekleşmiş/gerçekleşecek olan ve bizim için dönüm noktası anlamı taşıyan 3 göksel olayla bağlantılı çalışıyor:
21 Aralık 2020: Satürn & Jüpiter Kova geçişi
23 Mart 2023: Pluto Kova ilk geçişi
21 Ocak 2024: Pluto Kova son geçişi
Astrolojide zaman yöneticileri Satürn ve Jüpiter’in tam kavuşum halinde Kova burcuna geçtiği dönemi hatırlarsınız. Salgınla beraber hem bireysel düzlemde hem de kolektif eksende tam manasıyla ‘artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını’ idrak ettiğimiz, ezberlerimizin bozulduğu, güvenlik alanlarımızın sarsıldığı bir dönemdi. Öncesinde Satürn ve Pluto Oğlak’ta büyük bir kavuşum gerçekleştirerek geleneksel eski dünya düzeninin sonunun geldiğini duyurmuştu. Nitekim salgın deneyimi ile hiç bilmediğimiz bir varoluşun kapısı açılmış ve biz zoraki biçimde içeri tıkılmıştık.
Şimdi, Mart ayında Pluto Kova burcuna geçtiğinde, yaşadığımız bu yer sarsıntıları artık kabuğun kırılmasına dönüşecek ve bizler anca uzaktan kokusunu aldığımız Yeni Dünyanın ilk nefesini içimize çekmeye başlayacağız. Ancak Pluto, Haziran ayında Oğlak burcuna geri dönüp, sondajına kaldığı yerden devam edecek.
Gelecek yıl tam BUGÜN, Pluto tekrar Kova’ya dönerek yıkıntılar arasında ‘yeninin’ inşasına başlıyor olacak. Yeni Dünya’nın inşa süreci 2042 yılına dek devam edecek.
Tüm bunlar olurken biz nerede olacağız ve en önemlisi, nerede olmak istiyoruz, bunu belirleyeceğimiz bir yeniaydayız.
Çünkü bu yeniay, adeta haykırdığı başlangıç coşkusu, üzerindeki Altair yıldızının cesareti ve Kova’da yankı bulan fütüristik vizyonları ile Yeni Dünya’nın neresinde ve nasıl yer almak istiyorsak, şimdi bu ideale doğru harekete geçmemiz için bizleri adeta omuzlarımızdan itecek.
Uzun zamandır gökyüzündeki akış, bireysel enerjimizin ana kaynağı olan gezegenlerin bir geri bir durağan halleriyle tıkanmışken, şimdi bu yeniayla birlikte önümüzde hiçbir barikat ve dolayısıyla hiçbir bahane kalmıyor!
Yapıcı, güçlendiren ve besleyen ikili ilişkilerin desteğini, ruh ailelerimizin birlik gücü ile ortak ideallerimizin sinerjisini arkamıza alarak ciddiyetle ve yüksek konsantrasyonla çalışacağımız bir dönem başlıyor!
Bizler zeka, bilinç ve teknolojinin gücü ile şimdilik hayal edilemeyenin inancına sarılarak hızla Yeni Dünya’ya doğru yol alırken, geçmişin hayalgücü kıt, bencil ve bağnaz gölgeleri bizleri yolumuzdan alıkoyamayacak.
Ölüme yüz tuttuğu halde körpe dallarımıza tutunup bizi aşağı çekmeye çalışanlar, gerçeği bir tek kendi biliyor sananlar, yozlaşmış, dejenere olmuş, içi boşaltılmış, iğdiş edilmiş eski düzenin paslı anahtarını elinde tutanlar ve bize değişimin mutlak doğasını unutturmaya çalışanlar artık ayağımıza dolanamayacak.
Dünya ile oldukça hizalı bir büyümedeyiz ve yalnızca ileriye yürüyoruz. Dünya ve sistem her zaman tek yönlüdür: İLERİ. Sizi geriye çekmeye ve bunu yaparken ‘gelenek, ahlak, sistem, vazife, inanç, savaş, ölüm, son, kıtlık’ gibi kelimeleri sık sık kullanan kurnaz karanlıklara teslim olmayın.
Şu an zihninizde dönüp duran vizyonlara ve tutkularınıza güvenin. Bunların hepsi kendi zamanında hayat bulacak. Bundan sonra büyük bir fırtına kopacak, kökü çürümüş ve çürümekte olan tüm ağaçları koparıp atacak ve hatta ormanları yıkacak. Korkmayın ve paniğe kapılmayın, bu dönemde var olmayı kabul etmiş bizlerin görevi, körpe fidanlarımızı sabırla büyütmektir. Dünya her daim sorunlu kökü atıp, çatlak kabuklardan sıyrılıp kendini yenileyecektir.
Başınız sıkıştığında sistemsel döngüleri izleyin. Kalbiniz sıkıştığında doğadan öğrenin. Arafta kaldığınızda kalbinizi dinleyin. Rehberlerinizi doğru seçin. Herkesi dinlerseniz, esas meseleyi kaçırırsınız. Herkesi okursanız, hakiki anlam yok olur. Her şeye bakarsanız, büyük resim kaybolur.
Yeniay derecesinin Sabian sembolü oldukça manidar: Beklenmeyen fırtına.
Şimdi bu beklenmeyen fırtına kopmak üzere. Fırtınayı, beklenmeyeni sevin, değişimi, yıkımı, kaosu ve ardından kendi ellerimizle inşa edeceğimiz bu Yeni Dünyayı sevin.
Yeni Dünya fikrini sevin.
Çünkü Yeni Dünya biziz.
Sevgiyle ve ışıkla.