Kova, zodyağın anlaşılması zor ve sıklıkla çelişkiye düşüren burçlarından biri.
Bireysel mi, toplumsal mı? Yapıcı mı, yıkıcı mı? Deli mi, dahi mi?
Bu çelişkinin temelinde, Kova burcunu zıt prensiplerde iki gezegenin yönetiyor olması yatıyor. Kova’nın geleneksel yöneticisi Satürn, modern yöneticisi ise Uranüs.
Satürn toplumsal kurallarla, zaman içerisinde çaba ile kalıcı yapılar kurmakla, doğruluğu çoktan kanıtlanmış kanunlarla, eski, kemikleşmiş ve geleneksel olanın sürekliliği ve korunmasıyla ilgilidir. Konservatiftir.
Uranüs ise, köhneleşmiş kalıp ve kuralları yıkmakla, inovasyon ve renovasyonla, aydınlanma ve gelecekle, kanun yerine teorilerle, kutunun dışında düşünmekle, bağımsızlıkla ve artık işe yaramayan geleneklerin altüst edilmesiyle ilgilidir. Reformisttir.
Her iki yöneticinin anlamlarını kendi süreçlerinde harmanlayan Kova burcu, Uranüs prensibi ile eskiyi yıkan, Satürn prensibi ile yıktığının yerine yenisini inşa eden bir bilinci temsil eder. Dolayısıyla toplumsal ve evrensel ölçekte, geleceğin ve insanoğlunun evriminin tasarlanması ile ilgilidir. Bunu yaparken, kolektif bilgi birikimine sırtını verse de, bunun dogmaya dönüşüp özgür düşünce yolunu tıkamasına izin vermez. Tıpkı sembolündeki benzer, bir kovadan su taşır gibi, bilgiyi revizyonlardan geçirerek gelecek nesillere aktarmayı hedefler.
Kova’yı anlamak zordur, zira ne kendinden önce gelen Oğlak kadar materyalist, ne kendinden sonra gelen Balık kadar ruhanidir. Somut mantıkla, soyut hayal arasında, birey olmakla birlik olmak arasında bir köprü gibidir. O, yalnızca bilinçli aklın rasyonel kıvrımlarıyla değil, kolektif bilinçdışının derin sularıyla da kontak halindedir. Ancak kolektif ummanın hür kaptanıdır o; içinde bulunduğu toplumun evrimine, ancak bir başına ve özgür olabildiği ölçüde katkıda bulunabilir. Tıpkı dehası sınırları aşan bir bilim insanı gibi… toplum için çalışır ama toplumun dışındadır; anlaşılma kaygısı yok denecek kadar azdır.
Uranüs’ün öngörülemez doğası ve kopuk uçurtma bireyselliği haritalarında Kova yoğunluğu olan kişilerde rahatlıkla seçilebilir. Hava elementi burçların en gelişmişi olan Kova’da insanlığın tümüne dair oldukça kapsayıcı, eşitlikçi ve özgürlükçü bir idealizmi hayranlıkla izlerken, öte yandan kendi içinde ‘ben ve diğerleri’ ayrımının ne denli keskin olduğunu, kendini içten içe ne kadar ‘yukarıda’ gördüğünü ve bunun sonucunda birebir derin bağlar kurmaktan kendini ne denli mahrum bıraktığını görüp şaşırabilirsiniz.
En nihayetinde, Kova’da, karşıtı Aslan ile dengelenmesi gereken bir ego sorunsalı vardır. Her iki burç da orta noktada, egonun sağlıklı gelişimi ve ifadesi ile ilgilidir. Eğer ikisi de orta noktadan uzaklaşırsa farklı şekillerde bir tür narsisizme savrulabilir. Kova’da ego süreçleri Aslan’ın tersine gölgededir, göz önünde değildir; bu nedenle dışarıdan görülmez, kişiyi içten içe oyarak kişilik bütünlüğüne zarar verebilir. Kova, toplumsal egoya hizmet ederken, bireysel egoyu geliştirmeyi asla unutmamalı, onu diğerlerinden farklılaştıran renklerini ve meziyetlerini karanlık odalarda saklamamalıdır.
Bu yıl 20 Ocak’ta Kova burcuna geçen Güneş’in 1 aylık yolculuğu, henüz Kova burcuna geçmiş Pluto kavuşumu ile tam bir sıfırlanma enerjisiyle başladı.. Özellikle 21-22-23 Ocak doğumlu Kova burçlarının yıllık haritalarında bu kavuşumun etkileri bir yıl boyunca yoğun biçimde hissedilecek. Bu etki şuna benzeyebilir: miadı dolmuş konuları sonlandırmak üzere irade göstermeniz için bir şeylerin sizi zorladığını, özellikle eril otorite figürleri tarafından baskı altına alındığınızı hissediyor olabilirsiniz. Ama bir yandan da tuhaf biçimde bu konuda hiç olmadığınız kadar güçlü hissediyor, belki ilk kez ipleri elinize almaktan korkmuyorsunuz, eğer böyle ise, özgürleşme yolunda kalıcı adımlar atmanız ve yaşanacak krizlerin sonucunda gerçekten büyük bir güç kazanmanız söz konusu olabilir. Sağlıklı ego ve iradenin etkin kullanımı konusunu etraflıca düşünün.
Güneş, Kova burcu yolculuğunda sırasıyla önce 27 Ocak’ta Jüpiter, sonra 8 Şubat’ta Uranüs ile yapacağı sert kontaklarda, özellikle eş, baba veya eril otorite figürleriyle yaşanacak ego çatışmalarını, az önce sözünü ettiğimiz narsisizme savrulan ego problemlerini, özgürleşmek adına başkaldırı ve ani kopuşları getirebilecek çatışmaları gündeme taşıyabilir. 5 Şubat’ta Merkür Kova burcuna geçene dek hava elementinin oldukça az olduğu bir gökyüzü altında olacağız; derdimizi anlatmanın ve anlaşılmanın, sorunlara objektif çözümler bulmanın, kendi konumumuzu ve gücümüzü doğru biçimde ortaya koymanın her zamankinden zor olabileceğini unutmamalıyız.
Kova, Uranyen yönüyle ani ve beklenmedik değişimlere gebedir ama Satürnyen yönüyle de gelen değişimin kazanımlarını kalıcı kılar. Bu denkleme Pluto’yu da eklediğimiz zaman, bir üst versiyonumuza bizi taşıyan krizlerden korkmamak gerekir.
Umarım Kova mevsimi bize geleceğe dair özgürlük ve büyük umutlar getirsin. Tüm Kova’ların yeni yaşları şimdiden kutlu olsun.
Sevgiyle ve ışıkla.
23.01.2024