Mars’ın harmoni kralı Terazi burcunda yolculuğu başladı. Mars Terazi’de zararlıdır çünkü Mars gereken neyse onu bir an önce yapmak isterken, Terazi “aman tadımız kaçmasın, dengeler bozulmasın” der.
Venüs Akrep’te kuşku dolu ilerliyor ve Merkür Terazi’de gerilemeye hazırlanıyorken, ne kalmaya ne gitmeye gönüllü, iki arada bir derede, arafta hissetme ihtimalimiz yüksek. Bu 1,5 aylık süreç içerisinde tüm ikili ilişkilerde mücadele tarzımız kaçak dövüş olabilir: kapıyı çarpıp çıkmak isterken kalmak, içimizden geçeni söylemek isterken susmak, sırf dengeyi kuracağız diye karşıya gönülsüz bir adım atarken kendimizden bin adım uzaklaşmak mümkün.
Mars Terazi’deyken masaya yumruğu vuracak gücümüz pek yok. Ama asıl sorun şu: kalpte değil zihindeyiz.
Oysa zihin kalbin değil, KALP ZİHNİN efendisi. Zihinle ulaşamayacağımız en derin hakikatleri kalbimiz en başından beri bilir ve bize türlü biçimlerde iletir. Duymayız, çünkü kalbi dinlemeyi bilmeyiz. Terazi burcu dendiğinde ilk akla gelen ‘kararsızlık’ da tamamen bundan değil midir? Kararsızlık, zihnin doğasındaki dualitedir: bir yerden alır bir yere koyarız ama terazinin kefesi her zaman şaşar.
Kalp, bu aritmetiğin işlemediği tek yerdir.
Öyleyse, bu sürecin bize taşıyacağı en yüce öğreti, belki, kalbi duymayı ve kalpte yaşamayı öğrenmektir.
Olmayacak duaya amin demenin, hem kendi hayatımızdan hem karşımızdakinin hayatından çalmak olduğunu,
Başkalarına adil olmaya yola çıkıp sonunda en büyük adaletsizliği hep kendimize yaptığımızı,
Uyum sağlamak adına gerçekte kim olduğumuzdan, arzu ve hayallerimizden ödün vermeye ne denli yatkın olduğumuzu,
Söz konusu olan sevilip onaylanmak olduğunda, doğrularımızı ne çabuk unuttuğumuzu,
Sınır koymanın ve hayır diyebilmenin kutsiyetini,
İşte tüm bunları farketmemizi sağlayacak deneyimlerin kucağındayız şimdi.
Ve önce BEN demeyi öğrenmek en büyük adalettir zaten. Kendi kabımıza, kalbimize, yasamıza sadakat en büyük adalettir.
Herkese kalpte kalabildiği güzel bir dönem diliyorum.
Sevgiyle ve ışıkla.
15.09.2021