“Bir eğrilik doğruluk dünyası değil bu, denge dünyası.” Melih Cevdet Anday
Sabaha karşı Başak burcunun 11 derecesinde bir yeniay gerçekleşecek. Başak mevsiminin resmi başlangıcı niteliğindeki bu yeniayla birlikte, bizler de tatil rehavetinden çıkacak, işlerimize düzen ve disiplin getirmek için kolları sıvayacak, hayatımızın her alanında kirli ve dağılmış çekmeceleri yeniden düzenlemeye koyulacağız.
Başak burcundaki yeniay, gerçekçi bir bakış ile, hayatımızdaki yararlı ve zararlı unsurları ayrıştırıp fazlalıkları atacağımız, evimizde, ruhumuzda, kalbimizde sadelik ve ferahlık hissini yeniden uyandıracağımız bir “dip bucak temizliğin” vakti olduğuna işaret ediyor. Kısacası bu yeniay, hayatımızı ‘temize çekmemizi’ söylüyor.
Yeniayın düzenleyicisi ‘Merkür’ an haritasının yükseleninde parlıyor. Akıl, us, mantık ile detaylı ve titiz bir işe girişeceğimizi, duygulardan uzak bir rasyonalite içerisinde, istesek de istemesek de ‘gereken neyse, onu yapmaya’ karar vereceğimizi gösteriyor. Üstelik Aslan burcunda, yani ne istediğini bilen, irade sahibi bir konumda yer alan Merkür, Uranüs’ten aldığı kare açı ile cesur olduğu kadar huzur bozacak denli radikal manevralara da meyilli olduğumuzu, fevri kararlar konusunda dikkatli olmamız gerektiğini söylüyor.
Bu yeniayı sert ve tatsız yapan unsur, ona karşıtlık yapan Satürn. Satürn, bu haritada, sanki tatil biter bitmez gittiğiniz o ilk iş gününde, olanca rehavetinizle işe adapte olmaya çalışırken karşınıza dikilen ve size yapmanız gerekenleri dikte eden, halden anlamayan bir müdür gibi… siz yokken biriken işler kadar, zamanında yarım bıraktığınız ve bu nedenle yokluğunuzda patlamış konular, şimdi masanıza gelmiş, sizi strese sokuyor. Bir yanınızla kaçıp uzaklaşmak, bir yanınızla da kalıp toparlamak istiyorsunuz, ancak ikisi de faydasız geliyor; zira biriken dosyalar, kabaran borçlar ve boşalan bir banka hesabı varlığınızı tehdit ediyor.
İrade gücümüzü sembolize eden Mars anaretik derecede ve Neptün’den sert bir kare açı alıyor. Kafamızı, gücümüzü, enerjimizi toplayıp işe koyulamıyor, kendimizi kurban ve mahkum hissediyor; hapsolduğumuz bu cendereden kafamızı çıkaramıyor, yapılması gerekenleri yapmaya bir türlü adım atamıyoruz. Ve müdür tepemizde car car konuşurken uykuya da dönülmüyor.
Burada bir denge ihtiyacı var ve bu işin içinden ancak ‘denge kurarsak’ çıkabileceğiz gibi gözüküyor. Zira astrolojide -tıpkı hayatta olduğu gibi- birbirine karşıt güçler iki uçtan bizi çekiştiriyorsa, bir o yana bir bu yana savrulup dağılmaktansa, bir orta yol, denge ve uyum noktası bulmaya çalışıyoruz.
Bu kolay gözüken ancak pek öyle olmayan bir iş, çünkü aslında zıt gözüken bu güçler ‘tek’ bir kavramın farklı tezahürlerinden başka bir şey olmuyor. İşte bu yeniayda, Başak’taki Güneş&Ay ile Balık’taki Satürn’ün karşıtlığı, bize çaba ile teslimiyetin, düzen ile kaosun, kontrol ile akışın dengesini anlatıyor.
İş, ilişki, sağlık, para, konu her ne ise, şimdi bize iyi bir plan ve yol haritası kadar, akışa inanç ve teslimiyet de gerekiyor. Ne kupkuru aritmetiğin huzursuzluğu, ne pespembe hayallerin kaçınılmaz sonu… Başak prensiplerini, karşıt burcu Balık ile harmanlayabildiğimizde, ussal irade, ruhsal bilgelikle bütünleşiyor ve dengeye geliyor. İşte bu ahengi yakalayabilenler, hayatın kah dalgalı kah sakin sularında, akışla birlikte salınarak süzülmeyi de, ustaca kulaç atıp dalgaları yenmeyi de çok iyi beceriyor. Hayatın ipini fazlaca salıp yitirmek kadar, ipe fazlaca asılıp avuç içlerimizi kanatmak da hiçbir işe yaramıyor.
Bu denge arayışı, yeniay ve 18 Eylül’de gerçekleşecek Balık’taki tutulma ile hız kazanarak, önümüzdeki 1,5 yıllık dönemde Başak-Balık aksının ana deneyim alanı olarak hayatlarımızda ön plana çıkacak. Bu yeniayı ve haritanıza göre karşınıza getireceği temaları, önümüzdeki dönemde ‘çaba ve teslimiyet’ alanında nasıl bir role bürüneceğinize dair bir prova gibi değerlendirebilirsiniz.
Yazının başında ‘hayatı temize çekmek’ demiştim. An haritasında Venüs’ü Güney Düğüm’le ve yanındaki Juno ile kavuşuma ilerlerken görüyoruz. Bu demek oluyor ki, bu yeniayla birlikte ilişkiler de temize çekiliyor. Ay düğümleri de Koç-Terazi aksının son derecelerinde seyrederken, ilişkilerde ayarı bozuk kantarlar sistem tarafından düzeltiliyor. Gerçeğini sezdiğiniz halde, aklayıp durduğunuz, gönlünüze sakin bir liman yerine muharebe sahası inşa edip duran ilişkileri sonlandırmaya karar verebilirsiniz. Hayaller ile boyalı, öyledir/öyle değildir deyip geçilen, keyif kaçıran detaylardan soyutlanarak ele alınmış tüm mevzular bir bir karşınıza gelebilir. Nitekim yeniay, tekrar Oğlak’a geri dönen Pluto dahil 29 derecelerle dolu, büyük bir sonlanma ve arınma enerjisiyle gerçekleşiyor.
Hayatı ve belki de en başta kendimizi temize çekeceğimiz bu yeniayı, umuyorum ki kafa ile kalbin o muazzam dengesinde, usta bir ip cambazının maharetiyle karşılayalım. Hayatlarımızda eğriyi doğruyu, gerçeği sahteyi, faydayı zararı tespit ederken ve bunları ‘olması gereken’le yer değiştirirken yalnızca aklımızı değil, duygularımızı da işin içine katalım. İyi bir plan, program ve gerçekçilikle işimize koyulurken, hayatın vitaminini, rengini, ahengini, o hassas dengesini kaçırmayalım.
Ne de olsa, bir denklem dünyası değil burası, bir denge dünyası.
Sevgiyle ve ışıkla🧡
02.09.2024