“Yeni hayatın, eski hayatına mal olacak. Konfor alanına ve yön duyguna, ilişkilerine ve arkadaşlarına, beğenilme ve anlaşılma arzuna mal olacak. Önemli değil. Kaybedeceğin tek şey, artık olmadığın bir kişiye dair geçmişte inşa ettiklerin.” Brianna Wiest
Bu yılki Başak-Balık aksı tutulmalarının ilki, 23 derece Başak burcunda Cuma günü gerçekleşecek. Bu tutulma, Mart ve Eylül aylarındaki tutulma koridorlarının başlangıcı niteliğinde. İki hafta sonra 29 Mart’ta, bu tutulmanın devamı olan Güneş Tutulması
Koç burcunda gerçekleşiyor olacak. Bu demektir ki, aynı zamanda bir dolunay olan Başak’taki bu tutulma, geçmişteki bir sayfanın kapanmasını işaret ederken, onu takip eden ve aynı zamanda bir yeniay olan Koç tutulması, gelecek için açacağımız yeni bir sayfayı müjdeleyecek. Zira Başak çoktan katedilmiş yolların muhasebesini yapmayı, Koç ise henüz gidilmemiş yollara cesaretle çıkmayı sembolize ediyor.
Tutulma anında Venüs retro. Merkür, hemen tutulma sonrasında, Venüs’le neredeyse aynı derecede gerilemeye başlıyor; üstelik önümüzdeki Koç tutulması da bu derecede gerçekleşecek. Çok kadersel bir dönemeçteyiz ve her şeyin kontrolümüzde olamayacağını kabul etmemiz gerekiyor. 9 derece Koç’un Sabian cümlesi konuyu özetler nitelikte: “Bir öğretmen, geleneksel imgeleri yeni sembollere dönüştürüyor.” Önümüzde yeni değil, eski bir hikaye, bir hayal, bir amaç var ve şimdi bizim onu yepyeni bir forma dönüştürmemiz, artık gerçekleştirmek üzere yola çıkmamız gerekiyor. Neptün Balık’ın son demlerinde, Koç’taki yeni yolculuğuna hazırlık yapıyor. Mart ayında, geçmişle geleceğin kesiştiği bu heyecanlı kavşaklar karşımıza çıktığında, en büyük hayallerimize doğru uzun ve heyecanlı bir yolculuğa çağrıldığımızı bilmeliyiz.
Bu iki tutulmanın etkili olduğu önümüzdeki 6 ay boyunca, belki siz, her şeyi geride bırakıp yola çıkmayı göze alamayacaksınız, ancak yol sizi ansızın önüne katıp yürümeye başlayacak. Çok istenen, bir gün gerçekleşmesinden korkulan, fakat artık kaçınılmaz olan bu yolculuk, titiz bir plan ve hesap kitap kadar; kendi ritminde kaderi ilmek ilmek dokuyan ilahi düzene bir parça güven ve teslimiyet de gerektiriyor. Başak-Balık aksı, çabayla kurduğumuz düzenlerin, çabamızdan azade işleyen ruhsal planlara uygun revize edilmesi, gerekiyorsa alt üst edilerek yeniden inşa edilmesi gerekliliğini anlatıyor. Böylesi dönemlerde, ne %100 teslimiyet, ne %100 çaba işe yarıyor; bizlerin şu anda, ruhumuzun her iki yakasını, yani ‘yapan’ ve ‘olan’ı bir araya getirip birbirine kaynaştırmayı öğrenmemiz isteniyor.
Hayallerimize giden yolda önümüzde duran engellere samimiyetle bakınca, görünür olanın ötesinde bir tür garanticilik ve kaybetme korkusu olduğunu görüyoruz. Tutulma haritasında hayallerimiz çok güçlü; Balık’taki Güneş, yanına Satürn, Kuzey Düğüm ve Neptün’ü alarak, ‘şimdi benim zamanım’ diyor. Hayallerimiz çok güçlü, ancak birtakım belirsizlikleri de beraberinde getiriyor; sanki hayallerimiz, hayal olarak kaldıkça güvenli, gerçeğe dönüşecek olma ihtimali ise bizi fena halde ürkütüyor. İşte tüm bu belirsizliği netliğe, soyut bir hayali somut bir gerçekliğe dönüştürecek olan Başak’taki Ay… Ancak o da Güney Düğümün yanında, en gölge halini yansıtıyor; hayallerin gerçekleşeceğine inanmıyor, inansa dahi oldukça kontrolcü, şüpheci ve karamsar bir noktadan yola çıkıp, kusurlara, eksiklere takılıyor.
Başak burcu arketipi, maddeye emek emek, adım adım şekil veren, onu kusursuzlaştıran ve bu sebeple elini hiçbir koşulda onun üzerinden çekemeyen bir heykeltraş gibi. Bu mükemmel esere zarar gelmesi ihtimali, tüm varoluş amacını çöpe atıyor; düzenin kontrolü dışında bozulması fikri dahi, onu strese sokuyor; çünkü o tüm kontrolün kendi elinde olduğuna inanıyor. Kendini karşıtı Balık’la tamamlamakta sınıfta kalmış her Başak, kontrol ve görev duygusunun esiri halde, sistemin büyük planını hiçe sayan güvensiz bir yerden hareket ederek doğal akışı sabote ediyor. Şimdi yapmamız gereken, hayallerimize güvenmek ve sağlam bir harita ile yola çıkmak; fakat haritaya bel bağlamadan, yoldaki tüm engebeleri, çıkmazları, dehlizleri milim milim hesaplamadan, yolun kendisine adanarak, güven, inanç ve cesaretle ilerlemek.
Bu tutulma ile birlikte hayatınızda gerçekleşecek değişimlerin ilahi planın parçası olduğunu, şimdi ve burada olmakta olan her şeyin, olması gerektiği gibi tezahür ettiğini kabul edin. Bu süreçte bizden istenen, Balık’ın güçlü inancı ile Başak’ın kusursuz çabasını birbirine ustalıkla harmanlamak…. Zamanın rüzgarları bizi hayallerimize doğru kuvvetle iterken, yepyeni bir yola çıkmaya, yeni bir düzen yaratmaya, belki sıfırdan inşa edilecek bir kimliğe, sabırla ve dirayetle adım atmaya hazır olmamız isteniyor.
Merkür ve Venüs Koç burcunda yeni bir başlangıç heyecanıyla yanıp tutuşuyor; ancak ikisinin de retro olması, hem bu yeni başlangıcın tohumunun çok önceden atıldığına, hem de yola çıkmadan önce geçmişe dair temizlenmesi gereken bir şeyler olduğuna işaret ediyor.
“… ancak bir yeri terk etmesi gerektiğini anlayan kişi bir yola çıkabilir -ve tersi: ancak bir yola çıkması gerektiğini anlayan kişi, bir yeri terk edebilir.” Oruç Aruoba
Bu yeni yolculukta, yanımıza almamız gereken tek şey gerçekler. Gerçek insanlar, gerçek ilişkiler ve gerçek benliğimiz; elimizde tuttuğumuz gerçeklik aynasına bakıp toza dönüşmeyen her şey! Lakin bizim de bu gerçeği görmeye istekli olmamız, eski bilindik yalanlara sığınmamamız, bizi belirsizliğe itecek olsa bile, bu kez o aynayı kendimize de tutup, gerçek arzularımızı görmeye razı olmamız isteniyor.
Bugünden itibaren, çoktan hak edilmiş rüyalarımıza, hayallerimize doğru bir yolculuğa çıkıyoruz, hazır mısınız? En önemlisi, sahte olanı, -mış gibi yapanı ve artık işe yaramayanı ardınızda bırakmaya razı mısınız?
Sevgiyle ve ışıkla🤎