

“Eğer şah’ınızı oyundan çıkarırsanız, sizi nasıl mat edebilirim?” İhsan Oktay Anar
Yarın Akrep burcunun 28 derecesinde bir yeniay yaşayacağız. Retro Merkür ile kavuşumda olan yeniay; Uranüs ile de karşıtlık kurarak ansızın gelen uyanışlara kapı aralıyor.
Yeniay ve Merkür’ün bu birbiri içine geçmişliğinin anlamı büyük. Üstelik, yalnızca krizler ve zorlu deneyimlerle gelecek, ancak ve ancak çamura bulanıp, bataklığa saplanıp, dibi görüp tekrar çıktığımızda ve karanlığa bürünüp de ışığı tekrar bulduğumuzda edinilecek türden bir bilgeliği sembolize eden Toliman sabit yıldızı ile kavuşumdalar. Gördüğünüz, işittiğiniz her şey, bir anda karşınıza çıkan mesajlar, geçmişten gelen haberler, kapınızı çalan rüyalar, yan masadan duyduğunuz bir söz, içinizde bir şeyleri öldürüp, hakiki bir varoluşu diriltebilir.
Merkür, aynı zamanda bu haritanın ilişkiler evini yönetiyor. Yeniayın Akrep burcundaki Lilith ile kavuşumu ve Venüs’ün bu hatta doğru ilerleyişi, özellikle romantik ilişkilerde dengeyi bozan üçüncü bir kişinin veyahut bizzat kendi korku ve gölgelerimizin sabotajına işaret ediyor. Henüz farkında olmadığımız, bilinçaltının derinlerinde gömülü olan ve kaybetme korkusunun ardına sığınıp görmezden geldiğimiz gerçekler için açığa çıkma vakti geldi. Bu günışığına çıkış, bu ifşa, bu idrak, bu tokat gibi yüze çarpışın, şimdi yalnızca canımızı yakmak ve birtakım köprüleri yakmak için değil, esasında kendi karanlığımızla yüzleşip bize gerçek bir iyileşmenin kapısını aralamak üzere yaşanacağını çok iyi bilmeliyiz.
Yeniay haritasında yükselende Yay burcunu görüyoruz. Yay, gerçeklerin burcudur. Hemen ardımızda kalan o karanlık odada, 12. evde, yeniayın yöneticisi Mars, Juno ile beraber duruyor. Mars Antares hattında, kılıcını kuşanmış, hıncını almayı bekliyor. Ortaya beklenmedik bir anda saçılan her ne ise, bizi haddinden fazla uzamış bu oyunda şah mat demeye zorluyor!
Çoğu gezegenin gerilemekte ve bizi geçmişle buluşturmakta olduğu bu özel an, bir yandan derin bir aydınlanma şansı sunuyor. Yükselen yöneticisi Jüpiter, karma lordu Satürn ve Balık burcunun son derecesindeki Neptün ile ‘su üçgeni’ dediğimiz büyülü bir form oluşturan yeniay, kaçınılmaz karmik hesaplaşmalara ve olması gerekenin şimdi engelsizce akacağına işaret edercesine suru üflüyor!
Hayatınızın her alanında, ahenk ve dengeyi bozan, ilişkileri sabote eden, hakiki olana pusu kuran, saf ve iyi niyetli yaklaşımları sırtından bıçaklayan her ne varsa, ona hodri meydan demeye hazır olun. Artık kaçıp saklanmanın fayda etmediği, yepyeni bir idrak ile o kangren kolun kesileceği andayız.
Bu yeniayla ilgili anlamamız gereken en kritik nokta ise şu: Sabotajcı karşımızda, yanıbaşımızda, hatta çok yakınımızdaki biri olabileceği gibi, bizzat kendi içimizde de olabilir. Gölgelerimiz, zaaflarımız, komplekslerimiz ve gizli güç istencimiz, olup bitenler için biz hep bir başkasını suçlar dururken, elinde bir bıçakla bir anda karşınızda belirebilir. Bizi kim yaralamışsa, o bıçağı kim çekmişse, şimdi ayan beyan ortaya çıkma, içindeki zehri boşaltma ve hatta zehrin kaynağına inerek onu arındırma vakti geldi.
“Varlığına alıştığın bir nesneden kopmak güç gelebilir. Oysa yaşamak, pek çok şeyden kopmasını öğrenmektir de…” Bilge Karasu
Akrep, ölüp ölüp dirilmek demektir. Ölümden korkmamak ve yeni baştan başlayabilmek için ölümü göze almak demektir. Fakat, zar zor güven duyduğu, uyumlandığı suları terk etmek ona güç gelebilir. Işığa çıkıp topyekün deşifre olmak da, ışığa çıkandan azat olmak da acıtabilir. Gözleri ışığa alışana dek ve maalesef bazen de kör olana dek tutunabilir o güvenli rahme. Ancak er ya da geç oradan çıkacak ve dönüşecektir. Çünkü yaşamak ve büyümek, bırakabilmeyi, ayrılabilmeyi gerektirir. Tüm bunları öğretecek ve bizi dönüştürecek tutma-bırakma savaşları, belki başkaları kanalıyla geliyor gözükecek ama esasen kendi bilincimizde gerçekleşecektir. Bir şeyleri sımsıkı tutarak hayata tutunan avuçlarını gevşetebilmeyi, hem kendini hem başkalarını artık kanatmamayı öğrenmek, Akrep’in belki de en derin sınavıdır.
“Her oyunun sonunda şah da, mat da aynı kutuya konur.” Murathan Mungan
Bu yeniay, görkemli bitişler, geri dönüşsüz dönüşümler ve derin farkındalıklar hediye edecek bize. Bazılarımız kendiyle ve kendinden uzunca süre gizlemeye çalıştığı gerçeklerle, bazılarımız karşısında duran ve kendi gölgelerini yansıtmaktan başka hiçbir görevi olmayan aynalarla yüzleşecek. Vesilesi her kim/ne olursa olsun, bu yeniay, Uranüs karşıtlığı ile büyük bir özgürleşme ve efsunlu su üçgeni ile muazzam bir iyileşme vaat ediyor. Bize düşen, gelene de gidene de evet demek, amor fati – kaderimizi sevmek, dönüşmeye, gelişmeye, bırakabilmeye merhaba demek şimdi. Kaybetmekten korkan sımsıkı avuçlarımıza şunu demek belki de:
“Bu oyun bitti ama ikimiz de kazandık.
Şah ve mat!”
Sevgiyle ve ışıkla♥️
19.11.2025