“Yürürsen yakındır, bakarsan uzak
Derinleşiyor birden, evet, yaşamak.”
İbrahim Tenekeci
Toprağın altına gömülü, gizli gerçeklerle yüzleştiğimiz yorucu bir Akrep mevsiminin ardından Yay mevsimi gelir ve artık toprağın, dağların ve belki oradan da yıldızların üstüne çıkıp dünyaya şöyle geniş bir açıdan bakmak isteriz. Olaylara, kişilere ve hatta varoluşun kendisine bu ‘yükseklikten’ bakınca, hepsi son derece küçük ve anlamsız gelebilir. Ama bu küçüklük ve anlamsızlık halinde dahi derin bir anlam gizli… İşte Yay burcu prensibi, bu anlamın peşine düşmek için yollara dökülmek, yükseklere çıkmak ve hep ama hep ileri gitmekle ilgilidir.
Yay burcunun motivasyonu, ilk olarak hayatın bu derin anlamını, varoluşun ardındaki bu mutlak gerçeği anlamak, sonra da bunu kendine has bir felsefeye ya da inanca dönüştürüp başkalarına anlatmaktır. Bu amacını, merak duyduğu her şeyin peşinden giderek, farklı kültürleri ve bakış açılarını öğrenerek, dağarcığını ilahi bilgi ile genişleterek, sezgilerinin rehberliğine kulak vererek ve tüm bunları kendi deneyim süzgecinden geçirip bir teori haline getirerek gerçekleştirir. Yay burcu, teoriler sunan kitabi bilgilerin değil, teoriler oluşturmasına olanak tanıyan deneyimlerin peşindedir. Bu yüzden Yay burcunun arketipi seyyah, filozof, din adamı ve öğrenci/öğretmendir. Araçları ise inanç, felsefe, kadim bilgi, sezgi gücü ve yargı yeteneğidir.
Tüm bunların gölgesinde, inanç, değer, ahlak ve felsefe konularında kendi doğrusunu en doğru kabul ederek diğerlerine üstten bakmak ve vaaz vermek görülebilir. Kendinden ‘aşağı’ gördüğü topluluklardan kendini soyutlayarak ve sırça bir köşkte hayatı izleyerek ‘bir şeylerin’ nasıl olup olmaması gerektiğine dair yargılarda bulunmak, dolayısıyla hayatın gerçekliğinden kopmak da Yay burcunun gölgelerindendir. Günlük sorunları küçümser, uğraşmak istemez, onun daha büyük idealleri vardır ve oraya gitmelidir. Bunun sonucunda gündelik hayattan, sıradan olandan ve çözüm üretecek sağlıklı iletişimden uzaklaşabilir. Bildiklerini anlatmak ama hiç soru sormamak, dinlememek ve abartılı bir iyimserlikle varsayımlarla ilerlemek, kendi yanılgılarına ve kör inancına hapsolmasına sebep olabilir. Dahası bu kör inanç, onu dogmatik ve fanatik tutumlara iterek tehlikeli bir hale de gelebilir. Nitekim birçok mistik düşünürün (Osho) ve filozofun (Nietzsche) olduğu kadar, radikal tarikat liderlerinin de (Usame Bin Ladin) doğum haritalarında Yay burcu vurgusu olduğunu görürsünüz.
Gölgesine kapılmamış bir Yay burcu prensibi, sezgi ve deneyimle harmanlanmış saf bir bilgeliği, iyimserlik ve hoşgörü ile keşfedilmiş yeni anlayışları, büyük şansları, zenginliği, büyümeyi ve yüksek idealler ışığında insanın en üst versiyonuna doğru gelişimini dünyaya taşıyacaktır. Nitekim Yay burcunun yöneticisi Jüpiter gezegeni, dünyamızı da birçok dış tehdide karşı koruması bakımından kadim kaynaklarda ‘şans’ ile bağdaştırılmıştır ve öyledir de… Doğum haritanızda yalnızca Yay burcundaki gezegenlerin değil, aynı zamanda Yay burcunun kestiği ev, Jüpiter’in olduğu ev ve kontak kurduğu gezegenler, 9. ev ve bağlantıda olduğu konularda şans ve korumanız oldukça yüksek olabilir. Bu alanlarda büyüme ve gelişme olasılığınız yüksektir ve Jüpiter bir anlamda karmadan çıkış kapısını da gösterir…
Son 1,5 senedir karmik ay düğümleri İkizler-Yay aksındaydı ve Yay burcunun gölgelerini Güney düğümde olması sebebiyle yaşıyorduk: kadim bilgilerin İkizler prensibinde ‘herkese açık’ hale gelerek kısmen yozlaşması, yine Yay’ın sembolize ettiği ana akım medyadaki yoğun dezenformasyon sebebiyle neye ‘inanılacağının’ bilinememesi, sağlık alanında üstten inen, ne olduğu tam bilinmeyen ve kısmen etik dışı uygulamalara tanık olmamız, kişilerin karşıt görüş ve inançlarını birbirine empoze ederek adeta ikiye bölünmesi, yurtdışı seyahatlerin ve özgür dolaşımın kısıtlanması birkaç örnekten biri. Yay burçları veya doğum haritasında Yay burcu vurgusu olanlar bu dönemde, kendilerini tutundukları bazı inançlar ve düşünceler konusunda daha esnek olmaya, sıradan olanı kabullenmeye, iletişimde daha doğru, net ve rasyonel bir tavır edinmeye, katı yargı ve önyargılarından uzaklaşmaya davet eden deneyimler yaşamış olabilirler.
Yay burcundaki güney düğüm yavaş yavaş son derecelerinde ilerler ve koltuğunu Akrep burcuna bırakırken, gündemimizin birden değiştiğine tanık olabilirsiniz. Ancak düğümler yer değiştirmeden önce genelde son bir büyük ders verir ve öyle kapatırlar dönemlerini. Bakalım bilgi, inançlar, etik, ahlak, iletişim ve yurtdışı ile bağlantılı konularda neler yaşayacağız bu son 2 ayda, bekleyelim ve görelim. Zira 4 Aralık’ta Yay burcunda yaşayacağımız senenin son Güneş Tutulması bize güzel bir devir kapanışı getirebilir ve inandığımız ve belki de alıştığımız her koşul sarsıcı bir şekilde değişime uğrayabilir. Burada inançlar ve miadı dolmuş yargılar (Yay-Jüpiter) ile rasyonalizm-sekülerizm (İkizler-Merkür) arasında kuvvetli bir çatışmaya tanık olabiliriz.
Tüm Yay burçlarının doğum günlerini kutluyorum. Umarım bu Yay dönemi bizlere bol hoşgörü, aydınlanma, özgürlük, adalet ve güzel gelişmeler getirsin. Sevgiyle ve ışıkla.