Yin Yoga

Yin Yoga dediğimiz ekol, tarz, yaklaşım, Hatha Yoga’nın bir uzantısıdır. Hatha Yoga’nın el kitabı sayılan Hatha Yoga Pradipika’da geçen az sayıdaki asanaların çoğu, bugün Yin Yoga ekolünde uyguladığımız asanalardan oluşur. Çoğu oturarak pozlardır. Çünkü yoga asana, en öz haliyle meditasyon oturuşuna hazırlık sağlayan pozlardan oluşur. Yin yoga, dikkati fizik bedenden süptil bedene getirdiği için en temel yoga uygulamalarından biri olarak kabul edilmektedir.

Yin Yoga’nın ismi, Taocu felsefenin Yin ve Yang kavramlarından esinlenerek Sarah Powers tarafından konulmuştur. Yin ve Yang, tüm varoluşun temel dengeleyici özelliklerini barındıran iki kavramdır. Yin Yang sembolünün gösterdiği gibi, bu iki kavram birbirinin içerisine geçmiştir. Burada sembol bize, dualiteden birliğe giden yolu anlatmaktadır. Bu dualiteden doğan birliği anlamadan, aslında yoga kavramını da tam olarak anlayamayız. Dolayısıyla yogayı anlama yolunda, Yin ve Yang ile temsil ettiklerini çok iyi kavramamız gerekir.

Yin ve Yang, madde aleminin iki kutuplu yapısını simgeler:

YANG: Aktif, aydınlık, görünürde olan, eril, sıcak, güneşe dair.

YİN: Pasif, karanlık, görünenin ardında olan, gizil, dişil, soğuk, aya dair.

Yin ve yang kavramlarına sabit ve değişmez kalıplar olarak değil, bağlama göre değişen, göreceli ve hatta birbirinin arasında geçişken kavramlar olarak bakmamız gerekir. Gece gündüze döner, ay güneşe, güneş aya, kış yaza, aydınlık karanlığa dönüşür, gölgeler aydınlığa kavuşur. Eril ve dişil enerji her ruhun içerisinde birbiriyle girift haldedir. Bir odanın duvarı serttir, bükülmez, eğilmez, bu anlamıyla yin’dir. Ama ona dokunduğunuz anda somutlaşır, içindeki hareket edilen boşlukla yang haline gelir. Yogada da araştırdığımız birlik, dualiteden doğan ve sübjektif bakışla değişen bu bir arada olma, iç içe geçme hali değil mi?

Yin ve Yang birbirine bağlıdır ve tüm dualiteler gibi özünde birdir. Ancak biri olduğunda diğeri de var olur. Yang, yapma enerjisi, Yin ise olma enerjisidir. Yin, her şeyin kendi zamanında olacağını ve olan her şeyin uygun olduğunun kabullenişini temsil eden enerjidir.

Fiziksel Bedende Yin ve Yang

Fiziksel bedenimizde dokular ve sistemler de Yin ve Yang olarak tanımlanabilir.

YANG: Kaslar, deri, dolaşım sistemi, boşaltım sistemi, kan

YİN: Kemik, fasya, ligament

Yang dokular, ritmik ve tekrarlı hareketlerden daha çok etkilenirken, Yin yapılar, durağan ve uzun süreli uygulamalara cevap verirler. Aktif ve tempolu Yang uygulamaları, bedeni güçlendirir ve temizler. Taoist yaklaşım, yang uygulamanın çi durgunluğuna iyi geldiğini belirtir, aynı zamanda yogada da dinamik asanalar prana dediğimiz hayat enerjisini artırmaktadır. Bu anlamda Yang çalışmaları Yin çalışmalar uğruna boş vermek, ya da tam tersini savunmak, yanlış bir tavır olabilir; Paul Grilley, “Yang, denklemin sadece yarısıdır” der. Denklemin diğer yarısı olan Yin; açıklık, rahatlama, sabır, kabul ve sükunetle bizim gizli ya da açık sahip olduğumuz o diğer yarıyı besler.

Batılı dünyada yin uygulamalarının uzun süre göz ardı edilmiş olması şaşırtıcı değildir. Yin uygulamasının tavrı, hırslarımıza ve başarma dürtümüze uymaz: yin tavır, çok yumuşak ve ılımlıdır, dışavurumcu değildir. Acele ettirmez. Her şeye kendi zamanında ve kendi yapısına uygun şekilde hareket etmesi için zaman verir. Ulaşılacak büyük hedefler, görkemli pozlar ve gösteriş çabası yoktur. Mütevazi, kabullenici ve sakindir. Bu özellikleriyle, 8 kollu Yoga yolunun Meditasyon aşamasına benzer.

Yin Yoga Uzmanlaşma Programı için tıklayınız.