Birazdan 17 derece Akrep burcunda bir süper dolunay gerçekleşecek. Karşısında toprağın ve baharın çocuğu Boğa burcunda bir Güneş. Boğa, toprağın üstünde patlayan tohumlarla önündeki günleri sürprizsiz şekilde kurgularken, Akrep toprağın altını korkusuzca deşeleyip gerçeği arıyor. Kimsenin görmediği, görmek istemediği, derinlerde gömülü gizli saklı gerçeklerle yüzleşme peşinde. Yüzleşmek ölüm demektir. Ve her ölüm yeniden doğumu beraberinde getirir. Akrepte dolunay, keyifle bahara koşmak isteyen ve artık kötü hiçbir şey duymak istemeyen bizleri de derinlere bakmaya ve yüzleşmeye zorluyor.
Dolunayın zamanlaması, bazı kutsal inanışlar ve ritüeller ile eş zamanlılığı dolayısıyla, ölüm ve yeniden doğum temasının altını çizer nitelikte. Baharın doğumunu kutladığımız Hıdırellez ve Buddha’nın aydınlanmasının yani bir nevi ölüp yeniden doğuşunun kutlandığı Vesak Bayramına denk geliyor bu Akrep Dolunayı. Akrep ve Boğa aksının tüm temalarını yansıtıyor.
Kendimizle ebedi bir vuslat için, ölmeden ölmemizi fısıldıyor usulca.
Tüm bu eş zamanlılıklar gösteriyor ki yeni bir doğumun arifesindeyiz. Yüzleşmeye hazır olsak da olmasak da, bilinçaltımızda fokur fokur kaynayan, kimi zaman rüyalarda, kimi zaman küçük öfke patlamalarında ortaya çıkan, kaçmaya çalışsak da, yüzümüzü çevirsek de ARTIK görmezden gelemeyeceğimiz gerçeklerle yüzleşme arifesindeyiz. Artık miadı dolmuş, işlevsiz hale gelmiş, delik deşik olmuş hallerimizi, tutumlarımızı, sevgisiz ilişkilerimizi bırakacağız. Bu süreçte korku, sancı ve ızdırap olsa da bu karanlık dehlizlerde başkasının sunduğu suni şifaları değil, özümüzden fışkıran şifayı bulacak ve içeceğiz. Karanlık bir dönem gibi gözükse de, her birimiz Buddha gibi, karanlığın içinde derinleştikçe, parıl parıl parıldayan o nilüfer çiçeğini keşfedecek ve mis gibi kokusunda yaralarımızı sarıp yeniden doğacağız. İşin ilginci, artık buna mecburuz da.
Bu dolunayda Venüs ve Neptün arasındaki huzursuz ilişki, hem kendini kandırma hem de kandırılmalara karşı bir Akrep uyanıklığında olmayı salık veriyor. Her şeyi sorgulayın. Hemen akabinde Venüs’ün gerilemeye başlamasıyla, bu süreç şiddetlenerek maddi konuları da kapsar hale gelecek. Her türlü manipülasyona, yanlış bilgiye, göz boyamaya hazırlıklı olmamız gereken bir süreçten geçiyoruz. Düşünmeden adım atmayın ve her şeyi sorgulayın, araştırın. Özellikle bahar aylarının getireceği rehavete, gevşetilen yasaklara, yaratılan ‘her şey düzeldi’ atmosferine dikkat. Bu gevşetmeler sonucunda artan rakamlar, pişmanlık ve geri adımlar olacaktır. Lütfen evlerde kalmaya ve gereksiz temas kurmamaya devam edin. Bu sürecin kendi içimizde birikmiş tortulardan kurtulma, arınma ve yeniden safça var olmamız için sistem tarafından lütfedilmiş bir ‘zamanda boşluk’ olduğunu hatırlayın. Neptün’ün olumlu açılarıyla sanatsal yönünüzü çalıştırabilir, meditasyon rutinine adım atabilir ve içinizde birikenleri tek tek yazarak kendinizle ruhsal ve samimi bir ilişki geliştirmeye başlayabilirsiniz.
Akrep’in derinliklerinde dolaşırken Boğa’nın keyifli anlarını da es geçmeyin tabii:) Her zıt birbiri içinde bütünlenir. Kendinize Boğa anları, keyif zamanları yaratın. Keyfinizi hiçbir şeyin bozmasına izin vermeyin. Kendi dehlizlerinizde yüzerken, başkalarının ne yaptığıyla, ne dediğiyle ilgilenmeyin ve kimseyi yargılamayın, ne zihninizde ne sözünüzde. Aynayı yalnız ama yalnız kendinize tutun bu dönemde. Kendi aynalarımızda aradığımız ışığı bulacağız hep birlikte.
Sevgiyle ve ışıkla.