Nisan ayının bu ilk gününde, zodyağın ilk burcu Koç’un 11 derecesinde bir yeniay meydana geliyor. Üstelik, astrolojik yeni yılın da ilk yeniayı bu. Baştan aşağı bir yeniden başlayış, ayağa kalkış ve baharın eşlik ettiği enerjik bir uyanış barındırıyor bugünkü ay ve güneş kavuşumu.
Şiron vurgulu bu Koç yeniayının yoğun ateşi, ‘ben’ dediğimiz bu kıymetli varoluş içinde zihnimizi, varlığımızı ve hatta bedenimizi zaman zaman yerle yeksan eden, belki derin belki son derece yüzeysel yaralarımızla yüzleşmemiz için bir davet sunuyor, cesaret veriyor, içimizde yanmaya hazır bekleyen ateşi harlıyor. Belli ki bu bahar yalnızca hava, toprak ve su uyanmayacak: biz uyanacağız ve içimizdeki ateş; öncesinde yüzümüzü çevirdiğimiz, halının altına süpürdüğümüz, helalleşemediğimiz, belki geçmişten gelen ama illa ki bugünümüzün canına okuyan her ne varsa şimdi onun gözüne, gözünün ta içine bakacağız.
Dün uykumuzu kaçıran, bugün uyandıracak bizi bu uzun kış uykusundan. Ve üstümüzdeki, o iyice ağırlaşıp bizi boğmaya başlamış ölü toprağı, ağır bir yorgan gibi üzerimizden sıyırıp yere fırlatacağız.
Çünkü geçmişi yad ederek, ona tutunarak, ondan medet umarak bir yere varamayacağımızı fark etmek adına belki de en doğru zamandayız. Olamamış ihtimallerle söylenmiş sözleri diri diri gömmek de, olmuş, söylenmiş ve işitilmiş olanları sırtına yükleyip diyar diyar gezdirmek de beyhude. Olanı olduğu yere bırak ve kalk. Duyduğunu duy ve kabul et. Söyleyeceğini söyle ve git.
Şimdi ayağa kalkmalı, bir kapı açmalı ve yola çıkmalıyız. Her zamanki gibi sil baştan, kendi hikayemizi yazmaya başlamalıyız.
Mevlana’nın ne de güzel dediği gibi:
“Dünle beraber gitti, cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”
Toprak elementi yok bu haritada, çünkü uçarak karışacağız polenli ilkbahara.
Jüpiter ve Neptün hemhal Balık’ta, çünkü tüm evren istiyor ki merhem olsunlar zemheriden kalan açık yaralara.
Pahalılıkmış, savaşmış, salgınmış, dargınmışız, küsmüşüz… bazen herşeyi bizden çoook uzaktaymış gibi boşvermeyi de bileceğiz.
Dışımızdaki yangını, içimize uyanarak söndüreceğiz.
Çünkü bahar geldi, şimdi uyanma vakti. Bak ne güzel çiçek açtık, görüyor musun?
Sevgiyle ve ışıkla olsun.
1.4.2022