“‘Ben gidiyorum.’
Bunlar bugüne kadar söylenmiş en güzel sözcüklerdir.
Söyleyin. Sonra gidin.”
Kurtlarla Koşan Kadınlar, Clarissa P. Estes
Estes’in sözlerine katılmamak ne mümkün. Çünkü kalmak noktaysa, gitmek virgül. Kalmak tutmaksa, gitmek bırakmak. Kalmak tutsaklıksa, gitmek özgürlük. Gelişim, her daim gitmeyi, korkusuzca adım atmayı gerektiriyor. Kaldığı yerde bile ‘gidebiliyor’ insan üstelik.
Bu gece 21:59’da Boğa burcunun 21 derecesinde bir yeniay meydana geliyor. Yeniay derecesinin Sabian sembolünün anlamı “Bulanık suların üzerinde uçan beyaz bir güvercin”. Yeniay haritasının yükseleninde Yay burcunu da görünce, sembolün çağrıştırdığı o özgür keşif duygusu içimde büyüyor. Akrep dolunayında derin sularda yüzerek gerçek doğasıyla tanışanlar, Boğa yeniayında kendi yeterliliklerinden aldıkları güvenle suyun üstünden zarifçe yükselerek yeni başlangıçlara doğru uçmaya hazırlanıyorlar.
11 Mayıs yeniay haritasında 11’lerin yoğunluğu tesadüf olmasa gerek: Ay Düğümleri, Şiron, Uranüs ve Mars hem birbirleriyle bağlantılı hem de 11 derecede. 11 rakamının birçok anlamı var ancak en önemlisi karmik döngüde önemli başlangıçları temsil ediyor olması. Bu yeniayda şifa var. Kadersel kararlar alınacak. Aldığınız karar, yönünüzü radikal biçimde değiştirebilir. Siz karar veremiyorsanız sistem size merhamet edip adınıza karar verecek. Bazen hiçbir şey yapmak gerekmez zaten, sadece olmak yeterlidir: zamanı geldiğinde, evren size ulaşması gerekeni (bilgi, sevgi, idrak, şifa) size kendi elleriyle getirir. Avuç içleriniz yumuşak ve kalbiniz hafifse eğer, geleni sevgiyle alır, gülümsersiniz. Sonrasında ise ‘ben gidiyorum’ diyerek, bulanık sularla vedalaşır, sınırsız gökyüzüne kanat çırpar uçar gidersiniz.
Şüphesiz böylesi bir özgürlük kendiliğinden gelmiyor. Boğa süreci, tamamen kendine yeterli olabilmekle ilgili. Kendini tüm zaaf ve noksanlarıyla, zihnindeki tuzakların, inanç ve şartlanmaların farkına vararak tüm hakikatiyle kabul edenler, kendine yeterli bir hale gelirler. Kendine yeterli hale gelen kişi, yalnız uçmaktan korkmaz. Zoraki birliktelikler ve mutlak konfor bu insanın kıstasları arasında değildir. Özgürlük ve hakikat tek kriteridir. Bir beyaz güvercin gibi.
Akrep dolunayında ruhunun dehlizlerine inme cesaretini gösterenler, kendi gerçeklerinin yansımasında altın kanatlarını taktılar ve şimdi bilinmeze uçmaya hazırlar. Gerçeğin kuyusuna henüz inememiş olanlar, bu yeniay ve sonrasındaki tutulmalarla kendi hakikatleriyle er ya da geç başbaşa kalacaklar. Dünden gelen ama bugünü şekillendiren, adeta takılıp kaldığımız konularda, kendi duygularımıza dokunacak, yara bandıyla örtüp geçtiğimiz yaraları açıp içine parmak daldıracağız. Su elementi olmayan bir haritada, duygularımızı el yordamıyla keşfederken, bu yollardan çoktan geçmiş olanların bilgeliği yolumuza ışık tutacak. Kuytuda kalmış duygu ve inançlarımızın bizi aldattığı yerde bilgi en büyük silahımız olacak.
Havada çok yoğun bir aldanma enerjisi var. Kendimizi rahatlatmak ve duygularımızın sorumluluğundan kaçmak adına işimize geldiğince varsaydığımız konular, bir rönesans tablosu dramatikliğinde gözümüzün önünde şu an. Boğa’nın krizden kaçan, kendini alışılmışa hapseden, keyfi kaçmasın diye apaçık olanı görmezden gelen gölgesi… bu yeniayda kritik sorularla yüzleşecek: Seni seviyorsa neden yanında değil? Seviyorsan neden huzursuzsun? Herşey yolundaysa neden yüreğinde koca bir yumrukla yaşıyorsun? Özgür hissediyorsan neden kaçıyorsun? Herşeyi biliyorsun madem… neden düğüm düğümsün?
Haritanın tepesinde Terazi, adaletin kılıcı her zamankinden de keskin şimdi. Öncelikle kendine dürüst, kendine adil olmanın gerekliliğindeyiz. Bunu hissedebiliyor musunuz? Kalbinizin tam ortanıza elinizi koyun, kalp atışlarınızı hissedin, gerçeğin sesini duyacaksınız. Bir güvercin ürkekliğinde bile olsa o ses, onu takip edin. O güvercin sizi kanatlarına alıp çok yükseklere uçuracak. Bir de oradan bakın dünyaya, üstüne çıkarak tüm yaşadıklarınızın.
Ürkek sandığınız o güvercin belki yalnızca azat edilmeyi bekliyor.
‘Ben gidiyorum’ deme cesaretine hasret belki içinizde çoktandır uyumakta olan o vahşi kurt.
Oysa uçar uçmaz, gider gitmez anlayacaksınız: dünya varmış!
Sevgiyle ve ışıkla.
11.5.2021