“Yeniden başla, ümitle aşkla,
Rüzgarlarla seviş, mutlu, özgür.”
Bu sabah Akrep burcunun 23 derecesinde yaşadığımız güneş ve ay kavuşumunun duygusu, bu şarkının sözlerini hatırlatıyor bana. Dünyaya çok yakın olduğu için Süperay olarak adlandırdığımız bu yeniay, bizi hakiki duygularımıza ve gerçek doğamıza yaklaştıracağı için çok yoğun hissedilecektir. Bu yoğun his, yaralayıcı, sarsıcı ve üzücü olabilir çünkü şifalı bir dönüşümün arefesindeyiz. Herşeyin ifşa olduğu bir dönemeçteyiz. Şifanın yaradan doğduğunu ve yaradandan geldiğini hatırlayarak ilerlemeliyiz.
Son 1 senede kolektifte ve bireyselde epey hırpalandık. Astrolojik olarak gökyüzünde üstüste gerçekleşen tutulmalar, kişisel gezegenlerin ardarda retro hareketleri, Oğlak’taki Güney Ay Düğümünden çıkarken yaşadıklarımız ve sabitkıranların Oğlak buluşmaları ile geçmişin tüm kemikleşmiş yapıları, ezberleri temelden sarsıldı. Küresel ölçekte Covid, depremler ve ekonomik kriz ile tepetaklak olurken, özel hayatlarımızda da bizim için çürümüş olan her bir unsurun tek tek ayrışmasına tanık olduk ve oluyoruz.
Yaşam döngüseldir: bize değerler verir, onlarla ihtiyacımız olanı kurarız, zamanı geldiğinde yıkarız ya da yıkılır bir şekilde. Yeni baştan başlarız, yeni baştan kurarız oyunu, yeni baştan severiz, yeni baştan yıkarız. Yaşam döngüseldir, herkes ve her şey gelip geçerken, en sonunda bizi yine bize geri verir. Yaşamın bizi bize geri vermeden önce bilincimizde yarattığı değişim ve gelişime çoğu zaman direnç uygulasak da, o en son gün gelip çattığında, usta bir zanaatkarın elinden çıkmışçasına, olabileceğimizin en mükemmel formunda bu yaşam yolunu tamamlıyor olduğumuzu görmek ve hayran olmamak mümkün değildir.
Güneş, Ay ve yükselenin Akrep burcunda kavuşumu ve Akrep’in geleneksel yöneticisi Mars’ın bugün itibariyle Retro hareketinden çıkması dolayısıyla bu yeniay Akrep unsurlarının tümünü barındırıyor: Değişim, dönüşüm, daha iyisi için eskisinin yıkılıp, yenisinin sabır ve sebatla yaratılması… 31 Ekim’deki Uranüsyen Boğa dolunayında, sahip olduğumuzu sandığımız değerleri ve gerçekten sahip olduklarımızı hatırlamaya zorlanmıştık. Uranüs toprak ananın temsili Boğa ayının yanında bizi uyandırmak için tekmeliyordu: İzmir depremi ile yer ayağımızın altından kayarken kişisel tarihimizde de yer yerinden oynuyordu.
Ve artık oyunlar oynandı, gidenler gittiler, sahne boşaldı, perde kapandı. Yeni perdenin hazırlığı içerisindeyiz şimdi. Yeniden başlamanın heyecanıyla, yepyeni oyuncularla, yepyeni oyunlarla devam edeceğiz. Değişime direnmeyip hızlıca kabule geçenler, sindirmeleri gerekeni sindirip, yola devam edenler bu süreçte kazançlı çıkacaklar. Yeniayın modern yöneticisi Pluto, büyük iyicil Jüpiter ve savaşçı Pallas ile yeniaya destek açısında. Sonsuzca, sınırsızca seviliyor ve destekleniyoruz. Geride durmak ve sinmek vakti değil, harekete geçmeliyiz. Hak ettiğimiz hayatı ve insanları yaratma zamanı şimdi.
Son bir senede hayatının altı üstüne gelse de vazgeçmeyenler, sistemin ‘bırak!’ çağrısına tevazu içerisinde uyum gösterenler, suyla beraber sessizce akanlar bundan sonra sahnelerini oynayacak ve alkışları toplayacaklar. Herşey bitermiş, herkes gidermiş, elinden herşey alınırmış gibi gözükürken, perdenin henüz aralanmadığını ve esas sahnenin henüz oynanmadığını içsel bir güçle çok iyi bilenlerle atıyor kalbim. Akrep’in gözüyle bakın gözüne tüm bu olanın bitenin: Bırakınız gitsinler, bırakınız bitsinler, bırakınız dönüşsünler! Daha iyiye, daha güzele, daha güneşli o güzel günlere…
Kolay bir süreç değil, bir tırtılın kelebeğe dönüşmesi bu, bu bir evrim. Bu süreçte, içinizde Akrep’in karanlığını değil şifasını beslemeye niyet edin bu gece ve bundan sonra her gece. Hayatınızda olana, çıkıp gidene, geride bıraktıklarınıza ve yol aldıklarınıza şifa ve merhamet dileyin. Terazi’deki Venüs, İkizler Kuzey Ay Düğümüne üçgen açıda, bize altın anahtarı veriyor: Kalbimizde büyüttüğümüz ne varsa, kaynağı sevgi, hoşgörü, affediş ve kabul olsun sadece. Yüzünü güneşe, yalnızca güneşe dönen ruhların kalbi sıcacık olur, unutmayın. Korkmadan yeniden başlayın, yine yeni yeniden, ümitle ve aşkla çıkın yola.
Sevgiyle ve ışıkla.